Mert
New member
Varlık Yokluk İçinde Yaşamak: Felsefe mi, Komedi mi, Yoksa İkisi Birden mi?
Selam forum ahalisi!
Şimdi size bir soru: “Varlık yokluk içinde yaşamak” deyince aklınıza ne geliyor? Filozof edasıyla bir köşeye çekilip Heidegger mi anıyorsunuz, yoksa “maaş yatınca varlık, ayın 20’sinden sonra yokluk” diyerek günlük hayatın gerçekleriyle mi yüzleşiyorsunuz? Ben bu soruyu kendime sordum, cevabım ise ikisinin de birleşimi oldu: Hem derin hem komik, hem acı hem tatlı bir yaşam hali.
---
Gündelik Hayatta Varlık-Yokluk Felsefesi
Bir düşünün: Cüzdanda 200 lira var. Onunla markete girdiğinizde kendinizi “varlık içinde” hissedersiniz. Çıkarken elinizde sadece bir ekmek, bir süt ve kasadan gelen “toplam 198 TL” sesi kaldığında ise bir anda “yokluk” boyutuna geçersiniz. İşte varlık-yokluk döngüsü aslında hayatın her köşesinde, özellikle de fişlerde gizlidir.
Bir de ilişkiler boyutu var. Erkek forumdaşlardan duyar gibiyim: “Abi, çözüm odaklı olmak lazım. Para yoksa yan gelir yatarım, stres yapmam.” Kadın forumdaşlardan da şunu duyar gibiyim: “Ama senin stres yapmaman benim stresimi ikiye katlıyor!” İşte tam da burada mizah doğuyor; çünkü varlık yokluk sadece cebimizde değil, ilişkilerimizde de yaşanıyor.
---
Erkeklerin Stratejik Çözümleri
Erkekler genelde işin matematiğine bakıyor:
* “Yoklukta yapılacak en mantıklı şey, Netflix yerine YouTube açmak.”
* “Varlık günlerinde et stokla, yokluk günlerinde makarna ye. Stratejik planlama budur!”
* “Kriptoya gir, varlık yokluk döngüsünü hızlandır. Hem felsefi hem finansal bir deneyim yaşarsın.”
Bir erkek forumdaş, geçen gün şöyle yazmıştı: “Benim için varlık yokluk, PlayStation oyunlarının indirimde olup olmamasıyla ölçülür. İndirim varsa varım, yoksa ben de yokum.” Yani mesele aslında bütçeden çok moral stratejisi.
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı
Kadın forumdaşlarımız ise işi daha çok ilişkiler ve duygular üzerinden okuyor:
* “Varlık, beraber gülüp eğlenmektir. Yokluk, sen eve ekmek getirmeyi unutunca başlar.”
* “Alışveriş poşetlerinin doluluğu kadar kalbinin doluluğu da önemlidir.”
* “Yokluk zamanında birbirine destek olabiliyorsan, işte o gerçek varlıktır.”
Bir kadın arkadaşım anlatmıştı: Sevgilisi maaşını alınca çiçekle gelmiş, ertesi gün bütün parayı bilgisayar parçasına yatırmış. O da bana şöyle dedi: “Çiçek varlık, bilgisayar yokluktu. Ben ikisinin ortasında sıkışıp kaldım.” İşte bu da duygusal boyutun komik bir özeti.
---
Felsefeden Günümüze: Modern Zamanın Varlık-Yokluk Halleri
Eskiden filozoflar “varlık” deyince evrenin özü, “yokluk” deyince hiçlik üzerine kafa yoruyordu. Bugün biz ise daha pratik sorular soruyoruz:
* Yemeksepeti’nde indirim kodu var mı, yok mu?
* İkinci kahveyi alırsak bedava mı, değil mi?
* Maaş 10 gün daha yeter mi, yoksa kredi kartı limitine mi dalmalı?
Kısacası modern zamanın “varlık-yokluk” düşüncesi, felsefeden çok kampanya bildirimlerinde saklı.
---
Kendi Hikâyelerimizden Varlık-Yokluk Örnekleri
Benim hikâyem şöyle: Bir gün dolabımı açtım, makarna paketleri üst üste dizilmiş, yanlarında bir de kavanoz konserve sos. İşte o an kendimi “varlık” içinde hissettim. Ama aynı akşam, telefonuma bankadan “hesabınızda 7 TL kaldı” mesajı geldi. Evde makarna var, ama kahveye şeker yok! İşte bu da varlık-yokluğun ironik dansı.
Bir başka forumdaşın hikâyesini duymuştum: “Benim için varlık, çocukların çikolata istemediği günlerdir. Yokluk ise bakkalın gözümün içine bakıp ‘abi veresiye yok’ dediği an.” Bu da toplumsal gerçekliğin mizahi bir özeti.
---
Varlık-Yokluk İçinde İlişkiler
Erkeklerin stratejik planlamaları ile kadınların empatik yaklaşımları birleşince ortaya trajikomik sahneler çıkıyor:
* Kadın: “Paramız azaldı, biraz tasarruf yapalım.”
* Erkek: “Merak etme, bu hafta evde yemek var.”
* Kadın: “Ama sosyalleşmek de lazım.”
* Erkek: “O zaman arkadaşları eve çağır, makarnadan parti yaparız!”
İşte varlık-yokluk, bazen evdeki makarna paketinde, bazen de dostlarla paylaşılan kahkaha seslerinde anlam buluyor.
---
Forumdaşlara Mizahi Sorular
Benim varlık-yokluk anlayışım biraz makarna, biraz banka mesajı, biraz da kahkahadan ibaret. Peki ya siz?
* Sizin için “varlık” anı nedir? Dolmuş kartında bakiye görmek mi, yoksa dolapta çikolata bulmak mı?
* “Yokluk” deyince aklınıza ilk gelen komik anı ne oluyor?
* Erkek forumdaşlarımız, varlık-yokluk dengesini çözmek için hangi stratejik taktikleri uyguluyorsunuz?
* Kadın forumdaşlarımız, bu dengenin duygusal boyutunu nasıl görüyorsunuz?
Gelin dostlar, bu başlıkta hep beraber varlık ve yokluğun komik, trajik ve bazen de felsefi hallerini paylaşalım. Çünkü nihayetinde, varlık yokluk içinde yaşamak hepimizin ortak macerası!
Selam forum ahalisi!
Şimdi size bir soru: “Varlık yokluk içinde yaşamak” deyince aklınıza ne geliyor? Filozof edasıyla bir köşeye çekilip Heidegger mi anıyorsunuz, yoksa “maaş yatınca varlık, ayın 20’sinden sonra yokluk” diyerek günlük hayatın gerçekleriyle mi yüzleşiyorsunuz? Ben bu soruyu kendime sordum, cevabım ise ikisinin de birleşimi oldu: Hem derin hem komik, hem acı hem tatlı bir yaşam hali.
---
Gündelik Hayatta Varlık-Yokluk Felsefesi
Bir düşünün: Cüzdanda 200 lira var. Onunla markete girdiğinizde kendinizi “varlık içinde” hissedersiniz. Çıkarken elinizde sadece bir ekmek, bir süt ve kasadan gelen “toplam 198 TL” sesi kaldığında ise bir anda “yokluk” boyutuna geçersiniz. İşte varlık-yokluk döngüsü aslında hayatın her köşesinde, özellikle de fişlerde gizlidir.
Bir de ilişkiler boyutu var. Erkek forumdaşlardan duyar gibiyim: “Abi, çözüm odaklı olmak lazım. Para yoksa yan gelir yatarım, stres yapmam.” Kadın forumdaşlardan da şunu duyar gibiyim: “Ama senin stres yapmaman benim stresimi ikiye katlıyor!” İşte tam da burada mizah doğuyor; çünkü varlık yokluk sadece cebimizde değil, ilişkilerimizde de yaşanıyor.
---
Erkeklerin Stratejik Çözümleri
Erkekler genelde işin matematiğine bakıyor:
* “Yoklukta yapılacak en mantıklı şey, Netflix yerine YouTube açmak.”
* “Varlık günlerinde et stokla, yokluk günlerinde makarna ye. Stratejik planlama budur!”
* “Kriptoya gir, varlık yokluk döngüsünü hızlandır. Hem felsefi hem finansal bir deneyim yaşarsın.”
Bir erkek forumdaş, geçen gün şöyle yazmıştı: “Benim için varlık yokluk, PlayStation oyunlarının indirimde olup olmamasıyla ölçülür. İndirim varsa varım, yoksa ben de yokum.” Yani mesele aslında bütçeden çok moral stratejisi.
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı
Kadın forumdaşlarımız ise işi daha çok ilişkiler ve duygular üzerinden okuyor:
* “Varlık, beraber gülüp eğlenmektir. Yokluk, sen eve ekmek getirmeyi unutunca başlar.”
* “Alışveriş poşetlerinin doluluğu kadar kalbinin doluluğu da önemlidir.”
* “Yokluk zamanında birbirine destek olabiliyorsan, işte o gerçek varlıktır.”
Bir kadın arkadaşım anlatmıştı: Sevgilisi maaşını alınca çiçekle gelmiş, ertesi gün bütün parayı bilgisayar parçasına yatırmış. O da bana şöyle dedi: “Çiçek varlık, bilgisayar yokluktu. Ben ikisinin ortasında sıkışıp kaldım.” İşte bu da duygusal boyutun komik bir özeti.
---
Felsefeden Günümüze: Modern Zamanın Varlık-Yokluk Halleri
Eskiden filozoflar “varlık” deyince evrenin özü, “yokluk” deyince hiçlik üzerine kafa yoruyordu. Bugün biz ise daha pratik sorular soruyoruz:
* Yemeksepeti’nde indirim kodu var mı, yok mu?
* İkinci kahveyi alırsak bedava mı, değil mi?
* Maaş 10 gün daha yeter mi, yoksa kredi kartı limitine mi dalmalı?
Kısacası modern zamanın “varlık-yokluk” düşüncesi, felsefeden çok kampanya bildirimlerinde saklı.
---
Kendi Hikâyelerimizden Varlık-Yokluk Örnekleri
Benim hikâyem şöyle: Bir gün dolabımı açtım, makarna paketleri üst üste dizilmiş, yanlarında bir de kavanoz konserve sos. İşte o an kendimi “varlık” içinde hissettim. Ama aynı akşam, telefonuma bankadan “hesabınızda 7 TL kaldı” mesajı geldi. Evde makarna var, ama kahveye şeker yok! İşte bu da varlık-yokluğun ironik dansı.
Bir başka forumdaşın hikâyesini duymuştum: “Benim için varlık, çocukların çikolata istemediği günlerdir. Yokluk ise bakkalın gözümün içine bakıp ‘abi veresiye yok’ dediği an.” Bu da toplumsal gerçekliğin mizahi bir özeti.
---
Varlık-Yokluk İçinde İlişkiler
Erkeklerin stratejik planlamaları ile kadınların empatik yaklaşımları birleşince ortaya trajikomik sahneler çıkıyor:
* Kadın: “Paramız azaldı, biraz tasarruf yapalım.”
* Erkek: “Merak etme, bu hafta evde yemek var.”
* Kadın: “Ama sosyalleşmek de lazım.”
* Erkek: “O zaman arkadaşları eve çağır, makarnadan parti yaparız!”
İşte varlık-yokluk, bazen evdeki makarna paketinde, bazen de dostlarla paylaşılan kahkaha seslerinde anlam buluyor.
---
Forumdaşlara Mizahi Sorular
Benim varlık-yokluk anlayışım biraz makarna, biraz banka mesajı, biraz da kahkahadan ibaret. Peki ya siz?
* Sizin için “varlık” anı nedir? Dolmuş kartında bakiye görmek mi, yoksa dolapta çikolata bulmak mı?
* “Yokluk” deyince aklınıza ilk gelen komik anı ne oluyor?
* Erkek forumdaşlarımız, varlık-yokluk dengesini çözmek için hangi stratejik taktikleri uyguluyorsunuz?
* Kadın forumdaşlarımız, bu dengenin duygusal boyutunu nasıl görüyorsunuz?
Gelin dostlar, bu başlıkta hep beraber varlık ve yokluğun komik, trajik ve bazen de felsefi hallerini paylaşalım. Çünkü nihayetinde, varlık yokluk içinde yaşamak hepimizin ortak macerası!